Peygamber efendimiz ﷺ bir Yahudiyle alışveriş yapmıştı. Ve ondan bir şeyler borçla bir müddete almıştı. Daha borcun vakti gelmeden o Yahudi gelip dedi ki: “Siz Abdulmuttalib’in oğulları neden insanların borcunu vaktinde vermiyorsunuz, aksatıyorsunuz.” Peygamber efendimiz ona kötü davranmadı. Ona bağırmadı, sinirlenmedi. Sakin bir şekilde davranıp dedi ki gidin onun borcunu getirin verin. Tabi efendimiz bunu iyilik babından yaptı. İşte böyledir Allâh’ın rasulu ﷺ onun yüzünde kaşlarını çatmadı. Peygamberimizi ve ailesini kötülemek isteyen o Yahudi’yi peygamber efendimiz azarlamadı. Sanki siz ve aileniz insanların borçlarını vaktinde vermeyip onu insanlara geciktiriyorsunuz diye ihanet etmişti. Yahudi peygamber efendimizin halini görünce İslam’a girdi. Yahudi, peygamber efendimiz ﷺ ‘i imtihan etmek istedi. Baktı ki gerçekten geçmiş ümmetlerde zikredilen kitaplarda Muhammed’in sıfatı belirtildiği gibi var mıdır onda. Bunu peygamber efendimizde görünce kelime-i şehadeti getirip İslam’a girdi.