Niyet etmek:
Niyet kalpte edilir. Dil ile söylemek şart değildir. Tutulan oruç Ramadân orucu, günü belirlenmiş adak veya nâfile orucu ise, güneş battıktan sonra ve tutulan günün zeval vaktinden (güneşin göğün ortasından, ilk batı yönüne meylettiği zaman) önce niyetin getirilmiş olması gerekir. Ancak tutulan oruç Ramadân orucunun kazâsı, bozulan nâfile orucun kazâsı, günü belirlenmemiş adak, ya da keffâretin çeşitlerinden birisi ise, bu orucun niyetinin akşamdan doğru fecre kadar getirilmesi şarttır.
Güneş battıktan sonra kişi orucunu henüz açmamış olsa da, gelecek günün orucuna niyet edebilir.
Orucu Bozan Şeylerden Uzak Durmak:
Orucu bozan şeyler:
- Cinsel münâsebette bulunmak
- Meni gelse de, gelmese de oruç bozulur.
- İstimna (mastürbasyon) yapmak, yani el ya da bedenin başka bir uzvu ile meni çıkarmak
- İsteyerek ağız dolusu kusmak
- Ancak isteyerek de olsa, ağız dolusundan az kusmak orucu bozmaz.
- Riddeye düşmek
- Ridde, İslâm’dan ayrılıp küfre düşmektir. Bu durum ile alâkalı olarak kitabın ilk sayfasında misaller verilmiştir.
- Yemek veya içmek
Orucu bozmayan şeyler:
- Unutarak yemek, içmek ya da cinsel münâsebette bulunmak
- Bir kadını düşünürken veya bakarken meni gelmesi
- Oruçluyken uykudan cenabetli olarak kalkmak
- Sürme sürüp, tadını boğazında hissetmek
- Hacamat yaptırmak
- Gıybet etmek
- Orucu bozacak bir şeye niyet edip, o şeyi yapmamak
- İstemeyerek kusmak veya isteyerek de olsa ağız dolusundan az kusmak
- Unun tozu dahi olsa; toz, sinek ya da başkasının içtiği sigaranın dumanının istemeyerek boğazdan girmesi
- Kulağına bir şey sokup kaşımak
- Burnundaki sümüğü içeri çekip yutmak
- Nohut tânesinden az olup dişler arasında kalan kırıntıyı yemek
- Kendiliğinden ağızda oluşan koku veya yutulmadığı müddetçe, ağıza alınan herhangi bir şeyin bıraktığı koku
- Abdest alırken derideki gözeneklerden su girmesi orucu bozmaz
İmâm Buhârî’nin rivâyet ettiği Hadîs-i Şerîf’te Peygamber Efendimiz ﷺ şöyle buyurmuştur:
إِذٰٖا نَسِيَ أَحَدُكُمْ ، فَأَكَلَ أَوْ شَرِبَ ، فَلْيُتِمَّ صَوْمَهُ ،
فَإِنَّمَا أَطْعَمَهُ اللهُ وَسَقَاهُ
Anlamı: ”Kim oruçlu iken unutup yer veya içerse orucunu tamamlasın. Şüphesiz Allâh onun yemesini ve içmesini nasip etmiştir.”
Farz ya da nâfile orucu tutmakta olan kimse, unutarak az veya çok yer içerse orucu bozulmaz. Aynı şekilde cenâbetli olarak uyanan veya fecirden önce hanımı ile cinsi münâsebette bulunup sabah namazı vaktinde uyanan kimsenin, orucu bozulmaz.
İmâm Buhârî’nin rivâyet ettiğine göre Âîşe validemiz şöyle demiştir:
كَانَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ يُدْرِكُهُ الْفَجْرُ وَهُوَ جُنُبٌ مِنْ أَهْلِهِ ، ثُمَّ يَغْتَسِلُ وَيَصُومُ
Anlamı: ”Bazı vakitlerde Rasûlullâh cenabetli olarak fecirde uyanır ve yıkandıktan sonra orucuna devam ederdi.”
Bu durum da gösteriyor ki kişi gece zevcesiyle cinsî münâsebette bulunup, yıkanmadan, yani cünüp hâliyle oruca niyet eder, sabahleyin kalkıp orucunu tutarsa, orucunun geçerliliğine zararı olmaz. Söz konusu Hadîs-i Şerîf, cünüp insanın hemen yıkanmasının farz olmadığına da bir delîldir. Harâm olan durum ise; guslü, namaz kılacak kadar vakit kalmayacak şekilde geciktirmektir.