Dört mezhebe göre kadının sesi haram değildir. İmam Taberânî’nin el-Mu’cemu’l Evsat’ında ve Fethu’l Bârî adlı eserin Nikâh Kitabında (9. Cilt, 225. Sayfa) bildirildi ki: “Sâbit olan bir Hadîs-i Şerîf’te zikredildi ki: “Bir kadın, bir düğünde kaside söyleyebilmek için Peygamberimizden izin istemiş, Peygamberimiz de ona izin vermiştir.”
İmam Buhârî’nin Sahîh’inin Nikâh Bölümü’nde Hişâm bin Urve babasından rivayet etti ki: Âişe anamız (radiyallâhu anhâ), bir kadını Ensar’dan bir erkek ile evlendirdiklerinde Peygamber Efendimiz ona buyurdu ki: “Ey Âişe sizde defle kasîde söyleyecek kimse yok mudur ki orada bir şeyler söylesin?” Âişe (radiyallâhu anhâ) buyurdu ki: “Ne söyleyecek ey Allâh’ın Rasûlü?” Peygamberimiz buyurdu ki:
أَتَيْنَاكُمْ أَتَيْنَاكُمْ فَحَيُّونَا نُحَيِّيكُمْ وَلَوْلا الذَّهَبُ الأَحْمَرُ مَا حَلَّتْ بِوَادِيكُمْ وَلَوْلا الْحَبَّةُ السَّمْرَاءُ لَمْ تَسْمَنْ عَذَارِيكُمْ
“Biz size geldik. Biz size geldik. Bizi selâmlayın ki bizde sizi selâmlayalım. Kırmızı altın olmasaydı sizin bu vadiniz de olmazdı. Sizin esmer buğdayınız olmasaydı kızlarınız bu kadar güzel olmazdı.”
İmam Buhârî’nin rivayet ettiği bir Hadîs-i Şerîf’te Âişe anamız (radiyallâhu anhâ) dedi ki: “Peygamberimiz evime girdiğinde iki genç kızın bazı beyitler söylediğini gördü. Peygamberimiz onlara sırtını çevirerek yatağına yattı. Ebû Bekir içeriye girince dedi ki: “Bu sesler de ne?” (Peygamberimizin yanında nasıl böyle söylersiniz anlamında). Peygamber Efendimiz Ebû Bekir’e buyurdu ki: “Bırak onları.” İbn-u Hacer el-Askalânî Fethu’l Bârî’de (c.2, s. 440) bu kızların Ensar’dan olduğunu bildirdi. Yine İbn-u Hacer el-Askalânî Fethu’l
Bârî’de (c. 2, s. 443) buyurdu ki: “Peygamberimiz bayanların sesine haram demedi. Ebû Bekir’e de <<Dinleme, sana haramdır>> demedi, aksine <<Sen onları bırak söylesinler>> dedi.” Başka bir Hadîs-i Şerîf’te, İmam Buhârî “Sahîh-i Buhârî” adlı kitabının Nikâh Bölümü’nde şöyle bildirdi: “Halid bin Zekven, Rubey’a bint Mu’avvis bin Afra’dan rivayetle buyurdu ki: “Peygamberimiz yanımıza geldi ve benim yanımda oturdu. Oradaki bayanlar bazı beyitler söylerken dediler ki: <<Bizim aramızda öyle bir Peygamber var ki yarın ne olacağını bilir>> Efendimiz de onlara dedi ki: “Sakın bunu bir daha söylemeyiniz, daha önceki söylediklerinize devam ediniz.” Eğer kadının sesi haram olsaydı Efendimiz, “Devam edin” buyurmazdı.
İbn-u Mâce’nin, Enes bin Mâlik’ten rivayet ettiği bir Hadîs-i Şerif’te: Peygamber Efendimiz Medine’de yürürken bazı hanımların def çaldıklarını ve şu beyitleri söylediklerini duyar:
نحن جوار من بني النجار يا حبذا محمد من جار
Anlamı: “Biz Neccâr oğullarının kızlarıyız. Ne mutlu bize ki, Muhammed gibi güzel bir komşumuz var.” Efendimiz de mealen buyurdu ki: “Allâh biliyor ki ben de sizleri seviyorum.”
Eğer kadının sesi haram olsaydı Efendimiz bu bayanlara onları sevdiğini söylemez, aksine onları ikaz ederdi.
İmam Murtedâ ez-Zebîdî “İthâfu’s Sâdeti’l Muttakîn Bişerh-i İhyâ-i Ulûmiddîn” (4. Cilt 338. Sayfa) adlı kitabında şöyle bildirdi: “Kadı İyâd buyurdu ki: Kadın “Lebbeykallâhumme Lebbeyk” lafzını sesli bir şekilde söylerse günahkâr değildir çünkü kadının sesi avret değildir.”
Hafız İbni Hacer el-Askalânî “Fethu’l Bârî’de (c.13, s. 304), hanımların Peygamberimize biat etme hususunda buyurdu ki: “Bayanlar orada Peygamberimize sesli olarak biat ettiler. Haram olsaydı Peygamberimiz bunu kesinlikle kabul etmezdi.”
İmam Nevevî, Sahîh-i Muslim’i şerh ederken buyurdu ki: “Kadınlar Peygamberimize biat ederken, oradaki namahrem olan erkeklerin kadınların sesini işitmesi haram değildir.”
İbn-i Âbidîn Hâşiyesi’nde (c.5, s. 236) buyurdu ki: “Namahrem olan kadınlarla mubah olan şeyler konuşulabilir.”
Şeyh Zekeriya el-Ensârî “Esne’l Metâlib Şerh-u Ravdati’t Tâlib” adlı kitabında buyurdu ki: “Kadının sesi haram değildir. Ancak bir kadının, sesini kişiyi zinaya çekmek için ya da herhangi bir harama çekmek için inceltip konuşması haramdır. Erkeğin de kadının sesini fitne için zevk alarak dinlemesi haramdır.”
El-Ahzâb Sûresi’nin 32. Âyet-i Kerîmesi şöyledir:
يَا نِسَاء النَّبِيِّ لَسْتُنَّ كَأَحَدٍ مِّنَ النِّسَاء إِنِ اتَّقَيْتُنَّ فَلَا تَخْضَعْنَ بِالْقَوْلِ فَيَطْمَعَ الَّذِي فِي قَلْبِهِ مَرَضٌ وَقُلْنَ قَوْلًا مَّعْرُوفًا
İmam Kurtubî bu Âyet’i şu şekilde tefsir etmiştir: “Ey Peygamberin hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. Erkeklerle konuşurken sözü̈ yumuşak bir edâ ile söylemeyin ki kalbinde hastalık olan bir kimse ümide kapılmasın. Güzel söz söyleyin.”
Bir kişi derse ki: “Allâh, el-Ahzâb Sûresi’nin 32. Âyetinde kadının sesi haramdır diye buyurmadı mı? Ona deriz ki: “Hayır, bu Âyette kadınların erkeklerle konuşmaları mutlak surette haram kılınmamıştır. Sadece seslerine belirli bir edâ katarak konuşmaları yasaklanmıştır.”
Ehl-i Sünnet müfessirlerinin hepsi bu inanç üzeredir. Bu âyetten kadınların erkeklerle konuşmasının değil de zinakâr kadınlar gibi konuşmasının haram olduğu anlaşılmaktadır. İbn-u Âbidîn de “Raddu’l Muhtâr” adlı eserinde bildiriyor ki: “Kadının sesi haram değildir.”
Anamız Âişe’nin (radiyallâhu anhâ) bir perdenin arkasından erkeklere ders verdiği sahîh senetle sabittir. İbn-u Hacer Askalânî “Telhîsu’l Habîr Fî Teĥrîc-i Hadisi’r Râfi’il Kebîr” adlı kitabında şöyle bildirdi: “Sahîh olarak varit olundu ki erkek sahabiler Âişe anamıza (radiyallâhu anhâ) dîni hükümler ve Hadîsler ile alakalı sorular sorarlardı.”
İmam Hâkim’in “el-Mustedrak” adlı kitabında şöyle zikredilmektedir: “el-Ahnef bin Kays şöyle buyurdu: “Ebû Bekir Sıddîk, Ömer bin Hattâb, Osman bin Affân, Ali bin Ebî
Tâlib ve başka halifelerin ders verdiklerini işittim; ama Âişe’nin konuştuğu gibi açık (anlaşılır) konuşanı görmedim.”
İmam Faĥreddîn er-Râzî “et-Tefsîru’l Kebîr” adlı kitabında “en-Nûr“ Sûresi’nin 31. Âyetini açıklarken şöyle buyurdu: “Kadınların sesinin haram olmadığı, en sahîh olan sözdür. Çünkü Peygamberimizin hanımları erkeklere ders verirlerdi, onlardan birisi de Âişe (radiyallâhu anhâ) idi. Peygamberimizin hadislerini sahâbîlere naklederdi ve sordukları sorulara cevap ve fetvâ verirdi. Bazı erkek ve bayan sahâbîler derlerdi ki: “Biz Ebû Bekir, Ömer, Ali, Osman’ın konuşmasını işittik, ancak Âişe’nin konuşması gibi güzelini işitmedik”
Efendimiz Ömer hutbede mehir konusundan bahsederken, sahabilerden bir bayan ayağa kalkıp dedi ki: “Ey Ömer! Senin söylediğinle mi yoksa Allâh’ın kitabıyla mı amel edelim?” Ömer dedi ki: “Tabi ki Allâh’ın kitabıyla amel edeceğiz.” Kadının Ömer Efendimize hatırlayamadığı Âyeti hatırlatması üzerine Ömer Efendimiz dedi ki: “Kadın doğruyu söyledi, Ömer hata etti.”
Kadının sesi haram olsaydı, Efendimiz Ömer onu uyarmaz mıydı? Tabi ki uyarırdı. Büyük âlimlerden İbn-i Asâkir’in 700 erkek hocanın yanı sıra 300 bayan hocası vardı.
Not: Biz kadının sesinin haram olmadığını beyan etmek için bu konuya değindik. Fakat muhakkak ki kadının kadına, erkeğin de erkeğe ders vermesi daha uygundur. Elbette ki bir kadın sesini, erkeği herhangi bir harama çekmek için inceltip, şehvetli bir şekilde konuşması haramdır. Erkeğin de kadının sesini fitne için zevk alarak dinlemesi haramdır. Genelleme yaparak: “Kadının sesi haramdır” diyen kişi ise Peygamberleri, velileri ve bütün Müslümanları harama düşmekle itham etmiş olur. Bu da dîni yalanlamaktır.