1. Anasayfa
  2. İsrâ ve Miraç

Îsra Ayı

Îsra Ayı
0

Üç Ayların Fazîleti İsrâ’
Receb ayın içinde mübarek gecelerimizden İsra ve Mirâc gecesi vardır. Mirâc Kandili
Receb’in 26’ını 27’sine bağlayan gecedir.

İsrâ’ mucizesi Kur’ân ve sahîh olan Hadîs-i Şerîfler’de sabittir. Allâh-u Teâlâ’nın,
Peygamber Efendimiz’i bir gecede Mekke-i Mükerreme’den Mescid-i Aksâ’ya götürdüğüne
iman etmek farzdır.
Hak Ehli, Ehl-i Selef, Ehl-i Halef, muhaddisler, kelâm âlimleri, tefsîr âlimleri ve fukahâlar,
isrâ’ mucizesinin ceset ve ruhla uyanık halde gerçekleştiğine icmâ (görüş birliği) ettiler. Doğru
olan da budur. Bu görüş, İbni Abbâs, Câbir, Enes, Ömer, Huzeyfe ve diğer sahâbelerin,
İmâm Ahmed ve diğer mezhep imâmlarının ve İmâm Tabâranî ve diğer müfessirlerin
görüşüdür.
İsrâ’ hakkında açık bir Âyet olduğu için görüşlerin arasında hilaf yoktur. Bundan dolayıdır
ki âlimler: “Her kim isrâ mu’cizesini inkâr ederse Kur’ân-ı yalanlamış olur ve her kim
Kur’ân-ı yalanlarsa muhakkak ki küfre düşer” demişlerdir.
İmâm Müslim’in rivâyet ettiğine göre Enes bin Mâlik şöyle diyordu:
“Ebu Zer bize, Peygamber Efendimiz’in şöyle dediğini söyledi:

-Mekke’de evimin tavanı açıldı. Cebrâil Aleyhisselâm girdi. Göğsümü açıp zemzem
suyuyla yıkadıktan sonra içi iman ve hikmet dolu altından yapılmış bir kapla geldi ve
içindekileri göğsüme boşaltıp kapattı.
İmâm Beyhakî’nin, Şedded bin Evs’ten rivâyet ettiğine göre şöyle diyor:
“Dedik ki: ‘Ey Allâh’ın Rasûlü! İsrâ’ nasıl gerçekleşti?’
Allâh’ın Rasûlü şöyle dedi: ‘Gece namazını ashabıma kıldırdıktan sonra Cebrâil yanında
eşekten büyük katırdan küçük beyaz bir binekle (bu hayvanın adı Burak’tır) geldi ve bana:

  • ‘Bin’ dedi.
    Hayvan kıpırdadı. Cebrâil, kulağını çekerek çevirdi ve beni üzerine bindirdi. Beraberce
    oradan ayrıldık. Bu hayvan adımını gözünün gördüğü son yere kadar atıyordu.
    Hurma ağaçlı bir yere vardık. Cebrâil beni indirdi ve:
    -‘Namaz kıl’ dedi.
    Ben de namaz kıldım.Tekrar bindik. Bana dedi ki:
    -‘Nerede namaz kıldığını biliyor musun?’
    -‘Allâh bilir’ dedim.
  • ‘Yesrip’te namaz kıldın, Taybe’de namaz kıldın’ dedi. Oradan ayrıldık.
    Tekrar o havyan gözünün gördüğü son yere kadar adımını atıyordu. Tâ ki bir yere vardık
    ki Cebrâil bana:
    -‘İn ve namaz kıl’ dedi.
    Ben de namaz kıldım. Tekrar bindik. Bana dedi ki:
    -‘Nerede namaz kıldığını biliyor musun? Allâh’ın Mûsâ Peygamber ile tekellüm ettiği Tûrî
    Sînâ’da namaz kıldın’ dedi.
    O havyan gözünün gördüğü son yere kadar adımını atıyordu. Tâ ki köşklerin göründüğü
    bir yere vardık. Cebrâil, bana:
  • ‘İn ve namaz kıl’ dedi.
    Ben de namaz kıldım. Tekrar bindik. Bana dedi ki:
    -‘Nerede namaz kıldığını biliyor musun?’
    -‘Allâh bilir’ dedim.
    -‘Şuayb Peygamber’in şehri olan Medyen’de namaz kıldın’dedi.
    Tekrar o havyan gözünün gördüğü son yere kadar adımını atıyordu. Tâ ki tekrar köşklerin
    göründüğü bir yere vardık. Cebrâil, bana:
  • ‘İn ve namaz kıl’ dedi.
    Ben de namaz kıldım. Tekrar bindik. Bana dedi ki:
    -‘Nerede namaz kıldığını biliyor musun?’
    -‘Allâh bilir’ dedim.
    Üç Ayların Fazîleti -3 2
    -‘Meryem’in oğlu Îsâ’nın صلى الله عليه وسلم doğduğu Beytu Lehm’de namaz kıldın’ dedi.
    Tekrar yolumuza devam ettik, tâ ki Kudüs şehrinin Yemâni kapısından girene kadar.
    Cebrâil, mescidin kıble tarafına gitti ve bineği oraya bağladı. Güneşin ve ayın geçtiği bir
    kapıdan içeri girip, Allâh’ın dilediği yerde namaz kıldım.”
    ”Allâh-u Teâlâ, o gecede Âdem Peygamberimizi ve ondan sonra gelen bütün
    Peygamberleri Beytu’l Makdis’te topladı. Peygamber Efendimiz onlara imâm olup namaz
    kıldırdı.
    İmâm Nesaî’nin rivâyet ettiği bir Hadîs-i Şerîf ’te Peygamber Efendimiz meâlen şöyle
    buyuruyor:
    “Sonra Beytul Makdis’e girdim. Bütün Peygamberler orada toplanmıştı. Cebrâil, beni
    imamlık yapmam için öne götürdü. Daha sonra benimle beraber semaya yükseldi.”

Peygamber Efendimizin İsrâ’da görmüş olduğu ilginç olaylardan bazıları:
1- Dünya: Peygamber Efendimiz, Beytul Makdis’e giderken dünyayı yaşlı bir insan
şeklinde görmüştür.
2- İblis: Yol kenarında bekleyen ve kendisini davet eden birini gördü. O kişi İblis idi. İblis
önce Müslüman cinlerdendi. Sonra Allâh’a itirazından dolayı küfre girmiştir.

3- Firavun’un kızının saç tarayıcısı olan Mâşita:
Firavun’un kızının saç tarayıcısı olan Mâşita’nın kabrinin üzerinden geçerken çok güzel bir
koku geldi. O, yani Mâşita mü’min ve saliha bir kadındı. Onun kıssası şöyle anlatılmaktadır:
Mâşita bir gün Firavun’un kızının saçını tararken tarağı elinden düşürdü ve “Bismillâh”
diyerek yerden aldı. Firavun’un kızı ona: “Senin babamdan başka ilâhın ve Rabbin mi var?”
diye sordu. Mâşita ona; ”Evet, Rabbim ve babanın Rabbi Allâh’tır” diye cevap verdi.
Firavun’un kızı babasına haber verdi. Firavun, Mâşita’dan dininden dönmesini istedi. Mâşita,
Firavun’un bu isteğini kabul etmeyince Firavun, onu ve çocuklarını içerisine atmak için
kaynar su hazırlattı. Firavun, Mâşita’nın çocuklarını tek tek suya attırmaya başladı. Sıra
emzikteki bebeğin suya atılmasına gelince bebek annesine yani Mâşita’ya şöyle seslendi: ”Ey
Anneciğim! Sabret, Âhiret’in azabı dünya azabından daha şiddetlidir. Sen hak yoldasın,
sakın bu yoldan dönme.”

Mâşita Firavun’a dedi ki: ”Senden bir isteğim var. Kemiklerimizi toplayıp defnet.” Firavun
da: “İsteğini yerine getireceğim” dedi ve Mâşita ile bebeğini kaynar suya attı. Mâşita ve
çocukları da şehid olarak vefât ettiler.
4- Allâh yolunda cihad edenler:
Peygamber Efendimiz iki günde ekip-biçen bir kavmi gördü. Cebrâil Aleyhisselâm,
Peygamber Efendimiz’e; “Bunlar, Allâh yolunda cihâd edenlerdir” dedi.
5- Fitneye davet edenler:
Dudakları ve dilleri ateşten makaslarla kesilen insanlar gördü. Cebrâil Aleyhisselâm,
Peygamber Efendimiz’e; “Bunlar, fitnecilerdir. Fitne ve şer olan şeyleri insanlara
anlatanlardır” dedi.
6- Kötü şeyler konuşanlar:
Bir boğanın küçük bir delikten çıkıp tekrar aynı deliğe dönmek istediğini ama bunu
yapamadığını gördü. Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e; “Bunlar, insanlar
arasında fesada götürecek ve insanlara zarar verecek sözleri söyledikten sonra sözlerini geri
almak isteyen ama bunu başaramayanlar” dedi.
7- Zekâtlarını vermeyenler:
Enâm (deve, inek ve koyun) gibi dolaşan ve sadece avret yerlerinde ufak yamalar bulunan
insanları gördü. Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e: “Bunlar, zekâtı
vermeyenlerdir” dedi.
8- Namazı kılmayanlar:
Kafaları parçalandıktan sonra tekrar eski haline gelen bir kavim gördü. Cebrâil
Aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e: “Bunlar, namaz kılmada üşengeçlik edip
kılmayanlardır” dedi
9- Zina edenler:
Leziz ve taze et bulunmasına rağmen, kokuşmuş etten almak için birbirlerini itekleyen bir
kavim gördü. Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e: “Bunlar, senin ümmetinden
yanlarında bulunan helal şeye yaklaşmayan ve yemeyen, haram ve çirkin olan şeyi yiyen; zina
yapanlardır” dedi.
10- İçki içenler:
Zina yapan insanlardan çıkan irini içen insanları gördü. Cebrâil Aleyhisselâm, Peygamber
Efendimiz’e: “Bunlar, dünyada içkiyi içenlerdir” dedi.
11- Gıybet edenler:
Yüzlerini ve göğüslerini bakırdan tırnakları ile tırmalayan bir kavim gördü. Cebrâil
Aleyhisselâm, Peygamber Efendimiz’e: “Bunlar, insanların gıybetini yapanlardır” dedi.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir