Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
﴿ إِنَّ اللَّهَ لَعَنَ الْكَافِرِينَ وَأَعَدَّ لَهُمْ سَعِيرًا خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا لا يَجِدُونَ وَلِيًّا وَلا نَصِيرًا ﴾
Anlamı: “Muhakkak ki, Allâh kâfirlere lanet etmiş (rahmetinden kovmuş) ve onlara çok şiddetli bir ateş hazırlamıştır. Onlar ebedi olarak Cehennemin içinde kalacaklar ve ne bir dost ne de bir yardımcı bulacaklar.”
Yine Allâh-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
﴿ إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا وَظَلَمُوا لَمْ يَكُنِ اللَّهُ لِيَغْفِرَ لَهُمْ وَلا لِيَهْدِيَهُمْ طَرِيقًا إِلا طَرِيقَ جَهَنَّمَ خَالِدِينَ فِيهَا أَبَدًا ﴾
Anlamı: “Allâh, küfre düşüp (ve küfür uzere ölen ) zulmedenleri asla bağışlamaz. Onlara, orada ebedi kalmak üzere Cehennem yolundan başka bir yol göstermeyecektir.”
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifte şöyle buyuruyor:
يُؤْتَى بِالْمَوْتِ كَهَيْئَةِ كَبْشٍ أَمْلَحَ فَيُنَادِي يَا أَهْلَ النَّارِ فَيَشْرَئِبُّونَ وَيَنْظُرُونَ فَيَقُولُ هَلْ تَعْرِفُونَ هَذَا فَيَقُولُونَ نَعَمْ هَذَا الْمَوْتُ وَكُلُّهُمْ قَدْ رَآهُ فَيُذْبَحُ وَيَا أَهْلَ النَّارِ خُلُودٌ فَلا مَوْتَ
Anlamı: “Ölüm, koç şeklinde getirilir. Sonra bir melek şöyle nida eder: “Ey Cehennem ehli, bunun ne olduğunu biliyor musunuz?” “Evet, bu ölümdür” diye cevap verirler. Sonra ölüm kesilir ve o melek şöyle der: “Ey Cehennem ehli, burada ebedi olarak kalıcısınız bundan sonra ölüm yoktur.”
İmam Ebu Hanife şöyle buyuruyor:
وَالْجَنَّةُ وَ النَّارُ مَخْلُوقَتَانِ الْيَوْمَ وَلا تَفْنَيَانِ أَبَداً
Anlamı: “Cennet ve Cehennem şu anda yaratılmış olup asla fani olmayacaklardır.”
Her kim Cehennemin fani olacağına inanırsa Kur’ân-ı Kerime ve Peygamber Efendimizin hadislerine muhalif olduğundan dolayı İslâm dininden çıkmış olur.
İbn-i Teymiye, “Cehennem yok olacaktır” diyenlerdendir. Bunu “Er-Red Alâ Men Kâle Bifenâil Cenneti ven Nâr” adlı kitabında zikretmiştir. Ayrıca onun talebesi olan İbn-i Kayyim El-Cevziyyeh “Hâdil Ervâh İle Bilâdil Efrâh” adlı kitabında ondan nakletmiştir.
