Namazın vacipleri şunlardır:
Farz namazların ilk iki rekâtlarında El-Fâtihah sûresi’ni okumak
Farz namazların ilk iki rekâtlarında, nafile ve vitir namazların ise tüm rekâtlarında El-Fâtihah sûresine bir sûre veya üç Âyet ilâve etmek
Rükû ve secdede itminan etmek
Ebû Yûsuf’a göre ise bu farzdır.
Rükûdan sonra doğrularak rükûdan önceki hale dönmek ve bunda da itminan etmek
Tekrar edilen fiillerde sırayı gözetmek, yâni tertibe uymak
İlk Tahiyyât için oturmak ve ilk Tahiyyât’ı okumak
Bunların ikisi sahîh olan görüşe göre vâciptir. Diğer bir görüşe göre ise sünnettir.
Son oturuşta Tahiyyât’ı okumak
Ebû Hanîfe’ye göre vitir namazında Kunût Duâlar’ını okumak
Bu sahih olan görüştür. Ancak iki İmâm’a göre ise sünnettir.
İki bayram namazının tekbîrlerini getirmek
Sesli okunacak yerde sesli, sessiz okunacak yerde sessiz okumak
Namazdan iki selâm lafzıyla çıkmak
Çünkü bunu Peygamber Efendimiz devamlı yapmıştır.
Namaz kılanın, bilerek bir vâcibi terk etmesi tahrîmen mekruhtur. Bu namazı iade etmesi vâciptir; bu eksikliği sehiv secdesi telâfi etmez. Aynı şekilde unutarak bir vacibi terk ettikten sonra, sehiv secdesi yapılmaz ise namazın iade edilmesi gerekir.
Eğer unutarak bir vâcip terk edilirse, namazın sonunda selam verdikten sonra sehiv secdesi yapılır ve bu namazı iâde etmek gerekmez.
Namazın bir sünneti kasten terk edilirse, tenzîhen mekruha düşülmüş olunur. Unutarak terk edilirse, tercih edilen görüşe göre, sehiv secdesi yapılması gerekmez.
Namaz kılan kimse, “Üç mü kıldım, dört mü kıldım” diye, kaç rekât kıldığını unutursa ve bu hâl onda sık olmuyorsa, namazı yeniden kılar. Ancak bu şüphe onda sık sık meydana geliyorsa, ağır basan zannına göre hareket eder. Ağır basan zannı yok ise az olan rekâta göre hareket edip, son selâmdan sonra da vâcip olduğu için sehiv secdesi yapar.