İmâm Buhârî’nin “Sahih”inde rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Peygamberimiz meâlen şöyle buyuruyor: “Üç şey vardır ki, bunlar kimde bulunursa imânın hâlâvetini (tatlılığını) bulmuş olur. Allâh’ı ve Rasûlü’nü her şeyden daha çok sevmek, birini sevdiğinde onu yalnız Allâh için sevmek ve ateşe atılmayı sevmediği gibi küfre düşmeyi de sevmemek.”
Enes’in rivâyet ettiğine göre adamın biri Peygamberimize Kıyamet hakkında bir soru sorarak şöyle dedi: “Kıyamet ne zaman kopacak?” Peygamberimiz de ona meâlen: “Kıyamet için ne hazırladın?” diye sordu. Adam da “Hiçbir şey, yalnızca ben Allâh’ı ve Rasûlü’nü seviyorum” dedi. Bunun üzerine Peygamberimiz ona meâlen: “Sen sevdiğinle beraber olacaksın” dedi. Enes şöyle dedi: “Bizler Peygamber’in, ‘Sen sevdiğinle beraber olacaksın’ meâlindeki sözüne sevindiğimiz kadar başka bir şey için sevinmedik”. Sonra Enes şöyle dedi: “Ben Peygamberi, Ebû Bekir’i ve Ömer’i seviyorum, umarım onlara olan sevgim ile onlarla beraber olurum. Her ne kadar onların yaptıkları amellerin aynısını yapmasam da İnşeAllâh onlarla beraber olurum.”
Ebû Hureyre, Peygamberimizin meâlen şöyle dediğini söylemiştir: “Ümmetimden beni en fazla sevenlerin bir kısmı, benden sonra gelecek olan insanlardır ki; onlar, beni bir defa olsa bile görmeyi temenni edeceklerdir.”
Ebû Hureyre, Peygamberimize şöyle dedi: “Ey Allâh’ın Rasûlü! Seni her gördüğümde gönlüm bir hoş olup rahatlıyor ve gözlerim aydınlık oluyor.”
Peygamberimiz’in müezzini Bilal-i Habeşi ölüm döşeğindeyken hanımı şöyle dedi: “Ne üzüntülü bir hâl.” Bilal ise dedi ki: “Ne keyifli bir hâl; yarın sevgililerle, Muhammed (aleyhisselâm) ve sahabelerle karşılaşacağım.”