Allâh’ın Emrettiklerini Yerine Getirmek, Her Mükellefin Üstüne Farzdır!

Her mükellefin üzerine Allâh’ın farz kıldığı her şeyi yerine getirmesi farzdır. Farzları eda etmek derken haramlardan sakınmak da bunun içine girer.  Çünkü haramlardan sakınmak da farzdır.

Çocuğun, ergenlik çağına girdiği andan itibaren bütün farzları eda edeceğine ve haramlardan sakınacağına niyet etmesi farzdır. Farzları eda etmek her mükellefe farzdır, bununla birlikte bu farzları eda edecek olan kimse kafasına göre değil Allâh’ın emrettiği ve Peygamberimizin bildirdiği şekilde yapmalıdır. Dolayısıyla bu yapacak olduğu farz ameli bilmiyorsa öğrenmelidir. O farzın şartları, rükünleri, sahih olmasının şartları nelerdir diye öğrenmesi gerekir.

Allâh bizlere bazı şeyleri farz kılmıştır ve bu şekilde yapınız diye emretmiştir. Kişi herhangi bir farzı yapacaksa bu farzı bozan halleri de bilmesi gerekir ki, o amel esnasında bozan hallerden birine düşmesin. Her mükellefin farz olan ibâdetleri yerine getirmesi üzerine farz olduğu gibi, gücü yettiği kişilere de bu farzları yaptırması gerekir (şâyet yapmıyorlarsa). Örneğin bir kişi namaz esnasında bir hareket yapıyor ve bu hareket dört mezhebe (Hanefî, Şafîi, Malîki ve Hanbelî) göre de namazı bozan bir harekettir.  Bu durumda ona bunu söylemesi gerekir, farzdır. Ancak yapılmış olan hareket o kişinin mezhebinde namazı bozmuyor fakat kendi mezhebinde namazı bozuyorsa o zaman söylemeyiz çünkü onun kendi mezhebine göre namazı bozulmaz. Ancak o da benim mezhebimde ise ve namazda yapmış olduğu hareket namazı bozan bir davranışsa bu durumda söylememiz gerekiyor. Şayet bu farzları yerine getirmeyen birisi varsa ve sen onu zorlayarak bu farzları yerine getirttirebiliyorsan, getirttireceksin. Baktın ki sen ona söyleyerek yaptıramayacaksın ancak bağıra çağıra tehdit ederek yaptırabilirsin, o zaman böyle yapmaya (bağırıp çağırmaya) mecbursun. Kur’ân’da da geçtiği gibi “gelmiş geçmiş en hayırlı ümmet Muhammed’in ümmetidir.” Bunun sebeplerinden bir tanesi iyiliği emredip kötülükten nehyetmeleridir. Bu özellik Efendimiz Muhammed’in ümmetine verilmiştir.

Allâh, Kur’ân’da Beni İsrail’e lânet etmiştir. Bunun sebeplerinden bir tanesi; birbirlerine nasihat etmemeleri ve birinde bir kötülük gördüklerinde uyarmamalarıydı.

Hayatımızın her noktasında bu hususlara dikkat ederek yaşamalıyız. Hayırlı ümmet olma müjdesine lâyık bir yaşam sürmeliyiz.

Mobil sürümden çık