15 TEMMUZ DESTANI
‘Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.’
Tarihi başarı, liderlik, şefkat ve merhamet duygularıyla dolu olan milletimizin takdire şayan yaşamı 2016
Dünyasında örnek olmaya devam etmektedir.
1071’de Sultan Alparslan’ın araladığı,
1299’da Osman Bey’in ikameti aldığı,
1453’te Fatih Sultan Mehmet Han’ın perçinlediği,
Çanakkale Geçilmez ile birlikte 1923’te büyük komutanlarımızın önderliklerinde hem silahlı kuvvetlerimizin hem de necip halkımızın “Bu Vatan Bizim” mührüyle mühürlediği topraklar üzerindeyiz. 1000 yıllık bu şanlı tarih devam etmektedir, devam edecektir; bundan kimsenin şüphesi olmasın, çünkü biz Hakk’a hizmeti kendisine görev bilmişiz.
Sömürgeci ve emperyalist güçlerin oyunları dünyanın her yerinde kendini açık etmektedir. Aç sırtlanlar gibiler. Kan emici kemirgenler gibiler. Tüm insanlığa “Ben Efendi, Siz Bana Köle” mantığıyla bakan bu şer odakları, emelleri için her türlü kirli senaryodan vazgeçmemektedirler. O kadar oyuna, o kadar entrikaya karşı başarılı olamadıkları tek yer, tek vatan, ANADOLU olmuştur.
Siyasi entrikalar, ekonomik ambargolar, etnik ayrıştırmalar, mezhepsel çatışmalar çıkartmak istedikçe Biz; Bir Oluyor, İri Oluyor, Diri Oluyor ve neticesinde GÜÇLÜ TÜRKİYE oluyoruz. Senaryoyu bazen bizdenmiş gibi görünen uşaklara, bazen doğrudan müdahalelerle kendileri uygulamaya kalksalar da çok şükür buna güçleri yetmemektedir. Psikolojik oyunlarla bilinçaltımızı ele geçirmek isteseler bile bilinçaltının ÖZGÜRLÜK ve VATAN AŞKI kısmına dokunmaya güçleri yetmemektedir. Söz konusu VATAN olduğunda en aziz bildiğimiz CANIMIZI bile feda eden bir milletiz biz.
Bizleri başka ülkelerle ve ülke insanlarıyla karıştıran bu şer odakları, TEK VATAN, TEK BAYRAK, TEK MİLLET, TEK DEVLET ülküsüyle DURMAK YOK YOLA DEVAM diyen bizdeki imanı unutmuşlar ki, sonları yine hüsran oldu. Yeri geldiğinde bir kurşunla VATAN KURTARAN bir ÖMER HALİSDEMİR gibi kahramanlarımızın olduğunu unutmuşlar. Tankların önüne yatan, namlunun ucuna yürüyen, helikoptere taş atan ve hatta yüksek binalara çıkıp geçen jetlere atlayarak etkisiz hale getirmeyi düşünen bir yüreğe sahip olduğumuzu unuttular. Biz ne VATANI terk edip kaçan, ne de kuruş uğruna VATAN toprağının bir karışından vazgeçen insanlardan değiliz. Biz ULU HAKAN II. ABDULHAMİD HAN’IN nesliyiz.
2016 Dünyasının en ilkel idare şekillerinden olan DARBE YÖNETİMİ, aziz milletimin canına, malına, namusuna, nesline, yarınlarına ve maneviyatına uzanan kanlı ve kirli bir eldir. O el, cengâver milletimce kırılmış ve bir daha asla eskisi gibi olmayacak hale getirilmiştir. Cumhurun Reisi, Başbakanı, Bakanları, duyarlı siyasi liderleri, doktoru, askeri, öğretmeni, öğrencisi, ömrünün son demine gelmiş nine ve dedesiyle, çoluk çocuğu ve hamile olan anne adayı kızımızla biz GÜÇLÜ BİR ÜLKEYİZ. Çünkü biz BİR olmayı, İRİ olmayı, DİRİ olmayı seçmiş bir ülkeyiz. İstiklal Marşımızdaki “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım” ibaresini tüm âleme bir kez daha gösterdik. Tüm dünyaya ÜLTİMATOM niteliğindeki duruşumuzla “AYAKLAR DENK ALINSIN” mesajı verilmiştir.
Evet Çocuklar, Evet Gençler, Evet Arkadaşlar,
15 Temmuz Kara Gecesi ülkemiz için adeta daha güçlü bir ŞAHLANIŞ olmuştur. Örnek olan Kurtuluş Mücadelemiz bu gecede TEKRAR ÖRNEK OLARAK sahnelenmiştir.
Bizler birer VATANSEVER, birer NEFER, TEK KİŞİLİK BİRER ORDU olduğumuz sürece ne içteki ne de dıştaki hainler fırsat bulamayacaklardır. Ay yıldızlı bayrak dalgalandıkça “YENİLMEZ” ifadesi hep bizim için kullanılacaktır.
Sözlerime son verirken sizleri sevgi ve muhabbetle selamlıyorum ve diyorum ki; “ALLÂH, BU MİLLETE BİR DAHA İSTİKLAL MARŞI YAZDIRMASIN.”
Gökmen Can